Deniz

 Klasik yaz gunlerinden birini yasiyorum yine; yazlikta ailemleyim. Benim cennet olarak kabul ettigim, huzur buldugum yerlerin basinda geliyordu burasi. Izmirin kavurucu sicagindan, kalabaligindan bir kacis gibiydi benim icin. Fakat 'Cesme'ye gelin' reklamlari yuzunden gecen yila kadar aldigim tadi alamiyorum. Artik burasi da bir şehir gibi; trafigi var, kalabaligi var, gurultusu var, kactigim her sey burda da var artik. 
 Bir nefes almak istedim, denize girdim. Koyumuzun buyuk bir kismini kaplayan saçma sapan bir beach club yuzunden orda bile sessizlige ulasamadim. Artik ben de mecburen kabullendim her gun ayni saatte ayni igrenc muzikleri dinlemeyi, sit alanina yapilan katliami, görüntü kirliliğini... Annemin nefret ettigi, hatta görüntü kirliliği olarak nitelendirdigi deniz gozluklerimi taktim ve yüzdüm tek özgürce hareket edebildigim yerde. Yuzerken su altini izlemeyi cok seviyorum, cunku orada baska bir dunya var; bizim ait olmadigimiz temiz bir dunya. (Temiz derken fiziki olarak degil; tabii ki oraya da el atiyoruz, hatta pisletirken fazlasiyla yaraticiyiz. Bugun traktor lastigi gordugume eminim!) Tum bu guzel dunyadan bir sure sonra ayrilmak zorunda kaliyorum cunku dedigim gibi; o dunyaya ait degilim, nefes almak icin kendi dunyama donmem lazim. Kafami su yuzune cikariyorum ve her yaz yenisi cikan muzikleri duyuyorum, kafami suyun icine sokuyorum rengarenk baliklarin sakin yüzüşlerini goruyorum. Tekrar cikiyorum, kargasa ve Aleyna Tilki, tekrar kafami sokuyorum ve orda bir ahtapot goruyorum. Belki de hayatimda ilk defa suyun icinde canli halde bir ahtapot gordum bugun. Kollarinin zarif hareketlerini nefesim yetene kadar izledim. Çabasiz bir sekilde geriye dogru gidisini. Bir yanda beach clubta bulunan 'modern' hayat, bir yanda doğanin zerafeti. Acaba SIMS' te oldugu gibi yosun yiyerek deniz kizi olma imkanimiz var mi? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yilin Son Yazisi

IYI DUSUNUN IYI OLSUN !